senin ismini ve sıfatını kullanmadan, seni özlemek istiyorum.. özlediklerim de oldu, ama belki de hiç bugunkü kadar olmadı. öğlen iki gibi içtiğim çorbanın içindeydin.. gerçekten, şaka yapmıyorum. bildin hangi çorba olduğunu. senin en güzel yaptıgın.. mercimek çorbası. kimyon yoktu içinde biliyor musun? halbuki sen bi dünya kimyon koyarsın, kekik koyarsın, karabiber de koyarsın.. hep çok şey koymak isterdin, söylerdin de.. ama koymadın değil mi? koyamadın.. ne, sanki soğan da yoktu bu mercimeğin içinde. soğansız mercimek corbası mı olurmus! olmamıştı zaten biliyor musun.. hiç olmamıs..
peki neresindeydin sen bu çorbanın? her şeyi eksikti, sen neresindeydin? nasıl geldin ki aklıma, nasıl özledim seni..
çok özledimmmm, çok özledimmmmm. ama yoksun hiç bir yerinde, ismi vardı sadece, birinci dereceden bir bağlantıydı bana mercimek, seni unutturmayan, senin koyduklarınla, bulduklarım arasındaki farkın mutlak değeriydi seni hatırlatan. o kadar eksiydiki bu fark, ben ekledim mutlak işaretini. istemedim eksikliklerinin çorbamı soğutmasını.. aramızdaki tek bağ bu çünkü. inanabiliyor musun buna? kaldırabiliyor musun bunu? nasıl izin verebiliyorsun buna!!
çok özledim be seni. inan.. kimsin sen? sen bir mercimek çorbasısın lan! sen bir kurufasulyesin! bundan daha fazlası olamadın hiç! ama çok özledim ulan seni, çok özledimm. sana ait sıfatlar kullanmak istiyorum, düz cümleler kurmak istiyorum, içinde senin oldugun zarlar atmak, içinde senin olduğun kadehler kaldırmak istiyorum..
yoksun ulannn, yoksun işte. dogum gunum ulan benim bugun, yoksun... küfürler sıralamak istiyorum, en sıradanından, hareketler cekmek istiyorum, en doğalından.. sonraa kızıyorum kendime, sana olmasa da mercimeğe ekmek banıyorum..
2 yorum:
kardeşim burda yazmasan ben senin doğum gününü unutucaktım yalan yok kimyonun olmadığı gibi...
doğum günün kutlu olsun kardeşim MUTLU ol..
Duygular, hisler, fikirler... Ancak gece karanlığında bu kadar güzel sözcüklere dökülebilir zaten.
Yorum Gönder